Büyük şok yarattı!

DIŞİŞLERİ Bakanlığı’nda, Suriye’deki Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tehdidine karşı savaş planlarının ele alındığı güvenlik zirvesine ait ses kayıtlarının internete düşmesi büyük yankı getirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in, bakanlık makamında yaptığı toplantıda, sıcak müdahale ihtimalini de içeren bazı ifadelerin kullanılması dikkat çekti. IŞİD’e olası müdahale konusunda hararetli bir tartışmanın geçtiği kayıtlarda, Suriye ile savaş ihtimali değerlendiriliyor.

Geçmişte Suriye’deki muhaliflere gönderilen askeri yardım konusunda bilgiler veriliyor. MİT Müsteşarı, Türkiye’nin savaşa girmeye karar vermesi halinde, bazı operasyonlar yaparak buna uluslararası alanda kabul görecek gerekçeler yaratılabileceğini vurguluyor. Siyasi parti yöneticileri başta olmak üzere birçok kesimden, konuşmalarda yer alan ifadelere sert tepkiler gösterilirken, akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’ndan ses kaydına ilişkin açıklama geldi. Görüşmenin kaydedilerek kamuoyuna açıklanmasının ağır bir suç olduğunun vurgulandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Genel olarak Suriye’deki çatışmaların ülkemiz için yarattığı risk ve tehditlerin değerlendirilmesi, alınabilecek tedbirlerin görüşülmesi, bu bağlamda da Suriye içinde yer alan vatan toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yönelik tehditlerin ele alınması amacıyla, ulusal güvenliğimizle ilgili konularda birinci derecede yetkili olan devlet görevlilerimizin katılımıyla gerçekleştirilen bir kriz yönetimi toplantısının ses kayıtlarının, internet üzerinden sosyal medya aracılığıyla bazı bölümleri tahrif edilerek yayınlandığı görülmüştür. Terör unsurlarının tehdidi altındaki bir vatan toprağını gerektiğinde savunmak amacıyla ilgili kurumlar arasında değerlendirmeler yapılması devletin asli görevleri arasındadır. Toplantıda, Türkiye’nin herhangi bir saldırı karşısında Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu savunma yönündeki iradesinin tam olduğu ve ihtiyaç duyulduğunda gereken adımların kararlılıkla atılacağı teyit edilmiştir.

Devletin en hassas güvenlik konularının ele alındığı bir mekanda gerçekleştirilen çok gizli toplantının izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suçtur. Bu olay, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu siber ve elektronik saldırı tehditlerinin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bunu yapan ihanet şebekeleri devletimizin ve milletimizin düşmanlarıdır. Bu saldırının faillerinin adalete teslim edilerek yasalar çerçevesinde hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılmaları sağlanacak; Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan bu haince saldırı mutlaka akamete uğratılacaktır.”

Ses kaydının internete düşmesinin ardından Milli Güvenlik Kurulu’nun olağanüstü toplanacağı iddiası kulislere yansıdı. Twitter’da Ak Parti’ye yakınlığı ile bilinen AK Kulis hesabından, “Milli Güvenlik Kurulu olağanüstü toplanıyor. Vatan hainlerinin kellelerini istiyoruz” tweet’i paylaşıldı. Ancak Başbakanlık kaynakları, “Tamamen asılsız bir iddia” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever de MGK’nın olağanüstü toplanacağı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Sinirlioğlu ise dün Gül ile görüşmek için İstanbul’a gitti. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Sinirlioğlu’nun, resmi programda yer almayan yabancı bir konukla yapılacak görüşmeye katıldığını söylediler. Gül’ün ses kaydı hakkında Sinirlioğlu’ndan bilgi almak istediği bildirildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeni kurulan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu, Suriye tapesi ile ilgili casusluk şüphesiyle resen soruşturma başlattı. Soruşturma Başsavcıvekili Veli Dalgalı tarafından sürdürülecek. Başbakan Erdoğan’ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili soruşturma da bu büro tarafından yürütülüyor. Suriye tapesiyle ilgili soruşturmanın böcek soruşturmasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği ise gelecek günlerde belli olacak. 

RTÜK, Suriye toplantısının içeriğinin paylaşılmasıyla ilgili yayın yasağı getirdi. RTÜK yasasının 7’nci maddesinin gerekçe gösterildiği açıklamada şöyle denildi: “Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir. Söz konusu kanun hükmü kapsamında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç imzasıyla sosyal medyadaki dışişleri bakanı, MİT müsteşarı ve askeri yetkililerin konuşması olarak iddia edilen ses kaydıyla ilgili geçici yayın yasağı getirilmesinin uygun görüldüğü bildirilmiştir.”