İSTANBUL
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 67'si tutuklu 275 sanıklı ''Ergenekon'' davasının 283. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın da aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık katıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara GATA'da tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında yer aldığı 20 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmayı izlemek üzere, CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran ve Bülent Tezcan ile 15 milletvekili de Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne geldi. Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile bazı gazeteci örgütleri temsilcileri ve bazı yazarlar da duruşmayı izledi.
''Aleniyet sağlanıyor''
Duruşma başlamadan önce Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, izleyicileri sessiz olmaları konusunda uyardı.
Avukatların yoklamasının yapıldığı sırada mahkemenin aleniyet ilkesine aykırı davrandığını öne süren tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek'in avukatı olan kızı İrem Çiçek, duruşma salonunda boş yer olduğunu, dışarıda bekleyen izleyicilerin içeriye alınmasını istedi.
Veli Küçük'ün kızı Zeynep Küçük de salonda milletvekilleri ve gazeteciler için ayrılan 80 kişilik bölümün boş bırakılarak bunlara izleyici bölümünde yer ayrıldığını, bu nedenle de 80 kişilik izleyicinin binaya alınmadığını ileri sürdü.
Küçük'ün bunun aleniyet ilkesine aykırı olduğunu belirtmesi üzerine Başkan Özese, ''Basın mensupları duruşma salonunda. Alaniyet sağlanıyor'' dedi.
Dosyaya gelen evrakları okuyan Başkan Özese, tanık olarak dinlenilen Şemdin Sakık'ın mahkemeye bir sayfalık yazılı dilekçe göndererek, yine bu davada tanık olarak beyanları alınan Adil Timurtaş hakkında açıklamalarda bulunduğunu söyledi.
Özese, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderilen yazıda da tanık olarak dinlenilen Abdullah Öcalan'ın eski avukatı İrfan Dündar'ın, ''Öcalan'ın yakalanmasından sonra kurulduğunu belirtiği soruşturma komisyonuyla'' ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı bilgisinin yer aldığını kaydetti.
''Danıştay sanıklarına ceza verilsin''
Duruşmada söz verilen savcı Mehmet Ali Pekgüzel de esas hakkındaki mütalaalarını tekrarladıklarını söyledi.
Danıştay adına davayı takip eden hazine avukatı Perihan Özcan da esas hakkındaki mütalaada beraatleri istenen Danıştay dosyası sanıkları Salih Kurter ve Süleyman Esen'in, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce cezalandırıldığını belirtti.
Esen ve Kurter'in, ''Danıştay saldırısını azmettirdikleri'' kanatinde olduklarını ifade eden Özcan, mütalaaya katılmayarak bu sanıklara mahkemece ceza verilmesini istedi.
Avukat Özcan, Danıştay eylemine ilişkin ''adam öldürmeye teşebbüs ve 4 kişiyi öldürmeye iştirak etmek'' suçlarından gönüllü olarak vazgeçtiği gerekçesiyle cezalandırılmaması talep edilen Osman Yıldırım'ın da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hapse mahkum edildiğini kaydetti.
Özcan, Yıldırım'ın da diğer sanıklar gibi 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Duruşma, sanıkların usule ilişkin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
Bu arada, cezaevi önünde az sayıda kişinin beklediği, jandarma ekiplerinin de güvenlik önlemlerini azaltarak bariyerlerin bir kısmını kaldırdığı görüldü.
HEPAR üyesi 20 kişilik bir grup da çeşitli sloganlar atarak Türk bayrağı açtı.