Şemdin Sakık'tan ŞOK Açıklamalar!

Turgut Özal, Abdullah Öcalan, Gaffar Okan, Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın, Taraf, Cem Ersever, Hizbullah, PKK, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük...

Manşet 06.11.2012, 15:10 06.11.2012, 17:37
Şemdin Sakık'tan ŞOK Açıklamalar!

 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda Tanık olarak dinlenen Şemdin Sakık, Bingöl'de 1993 yılındaki 33 askerin öldürülmesine ilişkin, "33 asker şehit edildi, direkt üzerime atıldı. Olayı benim üzerime yığdılar. Devlet benim o dönemde Kulp kıraslında olduğumu biliyordu. Ruh halimi bile biliyordu. Benim hakkımda, istihbarat almış, 'Yeşil ile ilgisi var' dediler. O dönem örgüt tek taraflı ateşkes ilan etmişti. Devlet de bu ateşkesi bozmak için her gün operasyon yapıyordu. Örgüt lideri, 'Herkes birbirini korumak için misilleme yapabilir' diye talimat verdi. Öyle karakol basmak, büyük eylem yapmak imkanı yoktu. Kimlik sorma, yol kesme, mayın döşeme gibi eylemler yapıyorduk. Büyük silahlarımız yoktu. Küçük silahlarımız vardı. Askere yol kesme yapıldı. Götürelim mi , vuralım mı tartışması yapıldı. Güvenlik kuvvetleri olay yerine gidince 2'si öldürülüyor. Ayak üstü karar veriliyor. Kimi öldürülüyor kimini de yanlarında götürüyorlar. Bu olayın tetikçisi PKK'dır. Ancak örgüt liderinin eylem yapın talimatına karşın bu askerler tedbirsiz yola çıkarılmıştır. Neden tedbir alınmadı. Bu planlanmış birşeydir. Ben bu olayda insani olarak sorumluluk kabul ediyorum. Hergün telsizleri dinleyen, nerede ne kadar kişi olduğumuzu bilen, 200 kişi olduğumuzu bilen güvenlik güçleri, bu taburu çıkarırıken, eylem yapılacağını bildiği halde neden tedbir almadılar" diye konuştu.


"DEVLETİN EN KİLİT NOKTALARINDAKİ İNSANLAR GÖTÜRÜLDÜ"
Sakık, bu sürecin bir planlama olduğunu ifade ederek, "Öncesinde Özal, onun öncesinde Cem Ersever, onun öncesinde Eşref Bitlis gitmiştir. Kilit noktaları tutanlar tasfiye edildi. Güçlü bir savaş için bu bahaneyi yaratmaları gerekiyordu. Tek başına 33 asker olsaydı. Kazadır, derdik. Kana susamış timin işidir, derdik. Ama bu zincirin halkasıydı. Savaş talimatı da aynı yıla denk geldi. 1993'te gerçek anlamıyla 12 Eylül'den daha kanlı daha köklü, daha korkunç bir darbe oldu. Sayı olarak, nitelik olarak da daha kanlıdır. Devletin en kilit noktalarındaki insanlar götürüldü" dedi.

"PİYON OLARAK KULLANILDIĞIM İÇİN UTANÇ DUYUYORUM"
Sakık, "2 yıl önce Kürt açılımı ortaya attılar. İnsanlar da umutlanmıştı. ABD, Zübeyir Aydar, Murat Karayılan, Rıza Altun bunları uyuşturucu kaçakçısı olarak listeye aldı. Bu da demek oluruyor ki siz hangi İskandinav ülkesine giterseniz gidin tutuklanacasınız. Siz silah bırakırsanız sizi yargılarım demektir bu. Onlar da mecburen silaha yeniden sarıldılar. Çünkü ABD'nin düşmanı olanın yaşayacak yeri yok. Kürtlerin bazı hakları vardı. Bu hakları saygı gösterilmelidir. Ama mücadelemiz sırasında bazı güçler tarafından piyon olarak kullanıldığım için utanç duyuyuorum" dedi.

"ÖRGÜTTEN 1. KOMUTAN OLARAK AYRILDIM"
Sakık, "18 yıl boyunca PKK'da kaldım. Hamal olarak girdiğim örgütten 1. Komutan olarak ayrıldım. Örgüt liderine en yakın olması gereken isimlerden bir tanesiydim. Ancak benim Abdullah Öcalan ile bütün konuşmalarımı toplarsanız Yalçık Küçük'ün bir kere konuşması kadar olmaz. Zaman açısından söylüyorum. Bunun saklanacak bir yanı yoktur. Artık 'Gazeteci' sıfatıyla görüştüm, 'ikna etmek' için oraya gittim, ifadeleri kimseyi inandırmıyor" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, " Küçük ile Abdullah Öcalan biraya geldiklerine ne görüşüyorlardı" diye sordu. Şemdin Sakık "Görüşmeleri başbaşa ise bizleri yanlarına almazlardı. Tahminin baş başa iken Yalçın Küçük, Türkiye ve Avrupadaki gelişmeler hakkında Abdullah Öcalan'ı bilgilendiriyordu. Yalçın Küçük Avrupa'da örgüt faaliyetinin içindeydi. Öcalan'a istihbarat getiriyordu" dedi.

Taraf Gazetesi’ni de eleştiren Sakık, ”Taraf Gazetesi’nin, örgüt bülteni mi yoksa ulusal bir gazete mi o olduğu anlaşılmamaktadır. Öcalan’ın her sözü manşetten veriliyor. 2007’den günümüze kadar süren şiddette her kişinin isminin altında Taraf Gazetesi vardır” diye konuştu.

"PERİNÇEK'LE GÖRÜŞMESİNİN ARDINDAN ÖCALAN'A LİDER İMAJI KAZANDIRILDI"
Sakık, Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasında yer alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Bekaa'yı ziyaretinde ortaya çıkanların dikkat çekici olduğunu söyledi. Şemdin Sakık, "İnsanlarla tokalaşmayı bile otoritesine bir leke olarak gören Öcalan'ın Doğu Perinçek ile öpüşmesi, günlerce baş başa bir odada görüşmesi, sonra onu kitaplaştırıp, yayınlaması gibi bir çalışma oldu. Barış elçisi olarak, kardeşlik elçisi olarak geldiğini söyledi" bilgisini verdi.

Örgütte bulunduğu dönemde İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile Abdullah Öcalan'ın ilişkilerine değinen Sakık, "Abdullah Öcalan o zamana kadar pos bıyığı, kalın kaşı, sert ve köylü mizacı ile tanınırken Doğu Perinçek'in, yaptığı röportaj sonrası elinde çiçek ve yüzünde gülücüklerle yayınladığı fotoğrafları sayesinde hoş ve sempatik birisi olarak lanse edildi." dedi. Bu durumun bir propaganda olduğuna inandığını belirten Sakık, o günden sonra Abdullah Öcalan'a bir lider imajı kazandırıldığını söyledi.

"YALÇIN KÜÇÜK ÖRGÜT İÇİN ALLAH'IN BİR LÜTFU"
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in, Abdullah Öcalan'ı ziyaretinden sonra örgüt militanı sayısında patlama olduğunu söyleyen Sakık, Doğu Perinçek'in çekilmesinden sonra yerini Yalçın Küçük'ün doldurduğunu belirtti. Sakık, "Doğu Perinçek'in Abdullah Öcalan ile ilişkisi ne ise Yalçın Küçük'ün ilişkisi daha fazlaydı. Bize silahlı eğitim veriyordu. İkinci başkanımız mı, diye düşünüyorduk. 'Rüzgara tutunmuş adam' başlıklı bir makale yazmıştı. Bu yazı, örgütün güçlendirilmesini ve savaşın kızışmasını isteyen bir yapıdaydı. Abdullah Öcalan bize Yalçın Küçük'ün Türkler için bir şans, örgüt için Allah'ın lütfu olduğunu söylerdi" dedi. O dönemde Abdullah Öcalan'ın silahlı mücadelenin bir çıkmaza girdiğini söylediğini belilrten Sakık, bu nedenle ayrı düştüklerini ve örgütten kaçtığını söyledi. Sakık, "Aslında 1993 yılında en büyük darbe oldu. Bu ülke bir değişime uğradı" dedi. Sakık, PKK'nın, silah olarak kullanıldığını belirterek, PKK'nın gerektiğinde Türklere, gerektiğinde ise devlet içindeki dinamiklere yöneltildiğini ifade etti.

GAFFAR OKKAN SUİKASTİ
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın suikastine ilişkin açıklamalarda da bulunan Sakık, "Ergenekon Davasıyla ne kadar ilgilidir bilmiyorum. Bu ölçüde faili meçhul olarak kalan, gizlenen olayların hepsi birbirine bağlıdır. Bir gücün işidir" diye konuştu. Yeni yakalandığında Diyarbakır valisi ve emniyet müdürünün kendilerine bir konferans verdiklerini anlatan Sakık, "Emniyet müdürü Gaffar Okkan ile 5 dakika görüştüm. Eşya ve yiyecek gibi sorunlarımı anlattım. Okkan "Ülkeye zarar verdin, hizmet de etmelisin" dedi. Saygı duyduğum insanın ölümü gerçekleşti" diye konuştu.

"HER FAİLİ MEÇHUL CİNAYET YÜZDE YÜZ DEVLET DESTEKLİDİR"
Sakık, "1994'de Tunceli'deyken 2 orman işçisi gençlerden birini yanıma aldım. Aramızda baba-oğul ilişkisi oluştu. 1998 yılında örgütten ayrıldım. Bu oğlum dediğim kişi de 1 yıl sonra Diyarbakır'da yakalanıp itirafçı oldu. Başvurdum beni görüştürdüler. Zaman zaman göreve çıkıyordu. Dicle'de bir yüzbaşının yanında kalıyordu. Gaffar Okkan şehit düşünce ona sordum. Okkan'a yapılan eylem, dünyanın hiç bir yerinde bu kadar yağdan kıl çekercesine, hedefi yüzde yüz vuran eylem görülmemiştir. Eğer bunlar Lübnan'da eğitilen Hizbullah olsa bomba kullanırlar' dedim. İran'daki Hizbullah olsa hiçbir zaman sonuca gitmezler, dedim. Bu kesinlike Hizbullah işi değil, dedim. Cezaevinde yan koğuşumda Hizbullah lideri kalırdı. Havalandırmadan konuşurduk. 'Bilmiyoruz' diyorlardı. Bunlar bunun çeyreğini bile yapamazlar. PKK'nın bile bu kadar başarılı bir eylemi olmamıştır. Her faili meçhul cinayet yüzde yüz devlet desteklidir. Gaffar Okkan'a, askeri, siyasi, istihbarat açısından bakarsanız kesinlikle Hizbullah işi değildir. Bu bölgede bütün silahlar karışıktır. PKK silahları ordunun elindedir. Silahlardan çıkan mermiye bakarsanız tetikçisini bilmek mümkün değildir" dedi.

Bahtiyar Aydın cinayeti

Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ölümüyle ilgili açıklamalarda bulunan Sakık, şunları anlattı:

”1993’te Mumcu cinayetiyle başlayan Bahtiyar Aydın cinayetiyle son bulan, 1994’e de yansıyan cinayetleri ve Türkiye’de yönetimin değiştiğini dile getirmiştim. Bu cinayetlerin bir sahibi olması gerekir. Bahtiyar Aydın cinayetini örgütün üzerine attılar. Lice’de helikopterden iner inmez vuruldu. O zaman Lice yakınlarındaydım. Etrafımız kuşatılmıştı. Adeta bitiş seviyesindeydik. Telsizler vardı. Askerin telsizleri de vardı. Birbirimizi dinler ona göre hareketlerimizi planlardık. Bir anda telsizden ’paşa vuruldu’ diye bir anons geçti. Telsizden 
Lice’deki dağlık grubu aradım. Yapmadıklarını söylediler. Askerin telsizine girerek bizim ilgimizin olmadığını söyledim. Bir tuğgenerali vursak bunu dünyaya yayınlarız. ’Örgütün burada herhangi bir rolü yoktur’, dedim. Bu olay üzerine operasyonu sona erdirdiler. Bunun sayesinde ben o zaman kurtuldum. Olay üzerime yıkıldı. Direkt olarak ben sorumlu tutuldum. Bu olay aydınlatılmadı. Birileri cinayet işliyor, birileri de azabını yaşıyor. Paşayı devletin içinde bir ekip vurdu. Şüphem yok. Paşayı devlet vurdu. Hatta duyduğuma göre vuran asker de öldürüldü. Lice’de çatışma süsü verdiler. Paşa’da helikopterine atlayıp gitmek zorunda kaldı. Derin devlet vardır. Kimi ’Ergenekon’, kimi ’derin devlet’ dedi. Bence ayrımı yok. Öteden beri sol çevreler bütün hayallerini ordu üzerinde kuruyorlar.”

Duruşma, Sakık’ın beyanlarıyla devam ediyor...

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 17 Kasım 2024
İmsak 06:18
Güneş 07:46
Öğle 12:54
İkindi 15:28
Akşam 17:52
Yatsı 19:15
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7