“BABAM VE OĞLUM”U SEYREDERKEN DAHA NELER DEMİŞTİM
Göbeğini iki yerden gazlı bezle bağladım. Muhtemelen bir ilk yardım çantasından çıkan bir bisturi uzattı bir vatandaş. Onunla kestim göbeği ve kendi üzerine düğümledim. Bebeği pışpışladım, hemen ağladı, ayaklarını kontrol ettim, uzatılan bir bezle ağzını temizledim, kalp atışlarını kontrol ettim, gayet iyiydi. Annesinin göğsüne yatırdık yavruyu. Sonra anneye tekrar ıkınmasını söyleyip plasentayı çıkardım. Vajinaya tampon niyetine gazlı bezler yerleştirdim. “Anne de bebek de gayet iyi, hastaneye gidin hemen” diyip arabama döndüm. Olay boyunca sakin kalmaya çalışsam da inanılmaz bir heyecan yaşadım, dakikalar sonra bile elim ayağım hâlâ titriyordu. Bebeğin cinsiyetini soruyor herkes. Bilmiyorum! Bakmak hiç aklıma gelmedi. Bir anda olup bitti her şey ve böylesi bir korkunç günden hayatımın belki de en unutulmaz mesleki anısı çıktı. “Film gibi” diyor pek çok arkadaşım. İtiraf ediyorum, Babam ve Oğlum filmini seyrederken, kadının darbe günü yolda doğum yapmasına burun kıvırıp ‘Daha neler’ demiştim. Burun kıvırdığım olay başka bir darbe sabahı aynen başıma geldi! Hayat mı garip? Yoksa yaşadığımız ülke mi? İnanamıyorum!