Haftalık toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, destek deklarasyonu iddiasıyla ilgili sert bir açıklama yaparak "Bir deklarasyon görmedim. Basında bazı çevrelerden öğreniyoruz, inceleyin var mı böyle bir şey? Oktay Vural ile aramızda soğukluk olabilir mi? Nereden çıkarıyorsunuz? CHP'yi karıştırıyorsunuz, pelikanla hükümeti karıştırıyorsunuz. Hiç mi bütünleştirmeyeceksiniz?" dedi.
PELİKAN DOSYASI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki geçtiği iddia edilen ve "Pelikan" dosyası denilen yazılarla ilgili olaran Bahçeli, "Pelikan olayıyla ilgilenmeyiz, başka partilerin içişlerine karışmayız. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz" diye konuştu.
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
"Türkiye travmatik bir dönemden geçmektedir. Milli güvenliğimize yönelik tehditler keskinleşmiştir. İktidarın gaflet ve yanlışlarıyla dirilen terör cinayetlerini artırmaktadır. Terör ve şiddet her yerdedir. Sancılı gelişmeler milletimizi tedirgin ettiği kadar yormakta ve korkutmaktadır.
Her duyarlı ve hassas vatan evladı, bu kanlı döngünün ne zaman sonlanacağını sormaktadır. Gidişat iyi değildir. Türk milleti ateşle imtihan edilmektedir. Hükümetin düne kadar terörizme tartışmalı bakması, pazarlık ve tavizlerle günü kurtarma çabası bu tabloyu hazırlamıştır. Teröristler vatan topraklarına kademe kademe yerleşirken hükümet oralı bile olmamıştır. Tonlarca bomba taşınıp, tuzaklanırken, sorumluluk sahipleri uykuya dalmıştır.
"GAZİ ŞEHRİMİZ İKİNCİ KEZ VURULMUŞTUR"
İradesizlik, ihanetin yol ve mıntıka temizliğini yapmıştır. Ülkemizde olaysız, kayıpsız bir gün geçmiyorsa; müsebbibleri başka yerde aramaya gerek yoktur. Böylesi acıklı manzara karşısında ateş almayan ocağımız kalmamıştır. Dün Şemdinli'de teröristler tarafından yapılan saldırıda 2 kahraman Mehmedimiz şehit düşmüştür. 1 Mayıs günü caniler Gaziantep'te meydana çıkmıştır. 1 ton bomba patlatan şerefsizler 2 polisimizin şehit olmasına, 22 kardeşimizin yaralanmasına sebep olmuştur. Gazi şehrimiz ikinci kez vurulmuştur. Bu saldırıları lanetliyorum.
"TÜRK MİLLETİ KENDİ GÖBEK BAĞINI KENDİ KESECEK DİRAYETE SAHİPTİR"
Bir yanda PKK, diğer yanda IŞİD Türkiye'yi ablukaya almıştır. Hiçkimsenin can güvenliği garanti altında değildir. Yerçekiminden dolayı dalga geçer gibi düştüğü söylenen roketlerin ne zaman can alacağı belli değildir. Siyasetten ekonomiye, sanat ve spora kadar zaaf geçirmemiş hiçbir alan kalmamıştır. İktidardaki dağınıklık ve koordinasyon eksikliği zaafımızı daha da artırmaktadır. Sınırötesi kaynaklı tehditler artmıştır.
PKK ve IŞİD saldırılarını eşzamanlı düzenlemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin esas amacı vatanı ve milletini korumaktır, diğer şeyler ikincidir. Membic'in temizliği yapılacaksa beklenen nedir? Dışişleri Bakanı ABD ile Membic bölgesinin kapatılması konusunda anlaşıldığını, sınırlarımıza topçu bataryasının konuşlandırılacağını söylemektedir. Türkiye Cumhuriyeti egemen devlettir; milli, güçlü sınırlarını kimseye ihtiyaç duymadan koruyacaktır. Türk milleti kendi göbek bağını kendi kesecek dirayete sahiptir. ABD'ye avuç açılması yürek yaralayıcıdır.
"TERÖRİSTLERİN İNLERİNDE İMHA EDİLMESİ İÇİN BİR MANİ YOK"
AKP'nin dışişleri bakanı ılımlı muhalefete hem karadan, hem havadan destek verilmesinden bahsedilmektedir. Rusya ile içine girdiğimiz kriz, yanıbaşımızdaki olaylara müdahale edememize sebep olmuştur. Hükümetin elinde sınırötesi operasyon için kapı gibi tezkere vardır. Teröristlerin inlerinde imha edilmesi için bir mani yoktur. Türkiye kimseden icazet almayacak, aksinin düşünen ancak havasını alacaktır. Varlığımıza düşmanlık yapan hangi örgüt varsa toptan yok edilmelidir. Türkiye kudretli bir devlettir. Pısırıklıkla bu ülkeyi geleceğe taşımak hayaldir. Biz kahraman TSK ve polisinin her zaman yanında ve arkasındayız.
"KONFEDERASYON VE BÖLÜNME SEÇENEKLERİ SUNULMUŞTUR"
Küresel güç merkezleri geniş bir coğrafya üzerinde sinsi bir planlama yapmaktadır. Elinde Türkmen kanı bulunan peşmerge lideri Biden'ı yüzsüzce ağırlamıştır. Geldiğimiz bu aşamada, Irak'ın parçalanması üzerinde kafa yorulmaktadır. Ya konfederasyon ya bölünme seçenekleri sunulmuştur. Dün Osmanlıyı yıkan ve parçalayan şebeke bir kez daha devrededir. Terörizmi açıktan kullanan ve Ortadoğu'yu tanzim etmek isteyen çevrelerin yegane emeli Türkiye'dir.
"PKK VE IŞİD BU MAKSATLA KİRALANMIŞTIR"
HDP Eş Başkanı'nın ABD ziyareti böyle değerlendirilmelidir. PKK ve IŞİD gibi terör çeteleri bu maksatla kiralanmıştır. ABD, Ortadoğu'nun kuytu köşelerinde büyük Kürdistan'ın beşiğini sallamaktadır. 29 Nisan'da ülkemizde Kut'ül Amare zaferinin 100'üncü yıl kutlamaları yapılmıştır. Türk tarihinde şapka çıkarılan başarılar vardır. Uzun bir mücadeleden sonra elde edilen Kut'ül Amare zaferi bunlardan birisidir. 29 Nisan 1916'da Birleşik Krallık ordusu teslim bayrağını çekmiştir, ancak bu başarı kalıcı olmuş mudur? Asıl sorulması gereken sorular bunlardır. Bu zaferin ne getirip, ne götürdüğünü tartışacak olan tarihçilerimizdir. 100 sene önce Ortadoğu'da hangi kirli eller varsa, bugün de aynıları hatta daha zalimleri vardır.
"YA MİLLİYETÇİLİK YA TESLİMİYET"
Kut'ül Amare'de yendiğimiz çevreleri çok geçmeden boyun eğdik. Ya zafer, ya zillet, ya kahramanlık ya kölelik, ya milliyetçilik ya teslimiyet... Sayın Davutoğlu bilsin ki bizim görüşlerimiz bunlardır. Kardeşçe yaşamak dururken, düşmana koz vermemeliyiz. Türk tarihini görmezden gelmek en büyük suç ve vebaldir. Tarihi bir bütün olarak ele almak gerekirken 1916'yı hatırlayıp, 1919'u unutmak yanlıştır.
"KANDİL TAŞERONLARI ADALETE TESLİM EDİLMELİ"
Dokunulmazlıkların kaldırılması ile süreç şiddette hapsolmuştur. HDP'liler çok iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanmaktadır. Görüşmelerin kavgalarla kesintiye uğraması utanç vericidir. Millet iradesinin tecelli ettiği TBMM'de şiddetin hangi boyutlara ulaştığını göstermesi bakımından çarpıcıdır. Meclis'te anlaşma sağlanamıyorsa, milli iradeyi nasıl temsil edeceğiz? HDP, TBMM çalışmalarını kilitlemektedir.
Kaybeden demokrasimizdir, kaybeden milletimizdir. Herkesi sağduyuya çağırıyorum. 600'ü aşkın fezleke vardır. Bu kaos ortamında, terörle mücadele yürütülmesi gerekirken, fezleke tartışmalarını bunu savsaklayabilecektir. Öncelikle PKK sevici sözde milletvekillerinin kaldırılmasıdır.
Türkiye'nin bu şartlarını 90'lı yıllar ile mukayese edilmesi abestir. Daha vahim şartlar yaşanmaktadır. Milletvekilliği dokunulmazlığı yeni arayışlar konusunda kilit konumdadır. Siyasi kriz ortamının demokrasi ve hukuk devleti üzerindeki tahribatı engellemek için çıkış yolu TBMM'dir. Kürsülerde nefret kusan, genel kurulu karıştıran, her değerimize söven hainlerin dokunulmazlıklarının kaldırılması en büyük milli görevdir. Dokunulmazlık konusu süratle sonuçlanmalı, Kandil taşeronları adalete teslim edilmelidir. MHP'nin durduğu yer bellidir. Söz ve karar sırası AKP ve CHP'dedir.
"TÜRKLÜK SÖNMEYECEKTİR"
Son 200 yıllık zaman zarfında vatanımız üzerinde uygulanan oyunların tamamı, bu soylu milleti Anadolu'dan göndermek için hazırlanmıştır. Hala hazım güçlü çeken zalimler, içimizden devşirdikleri taşeronla adım adım ilerlemektedir. Kudretli olduğumuz anlarda kusanlarda, zaafiyet gösterdiğimiz ilk anda bellerini doğrultmuşlardır. Türk milleti devletiyle kenetlenecek ve devasa badireleri aşacaktır. Türkiye Cumhuriyeti şehit mirasıdır ve daima payidar kalacaktır. Bayrak düşmeyecek, vatan bölünmeyecek, Allah'ın yardımıyla Türklük sönmeyecektir. MHP korkusuzca mücadelesini sürdürecektir.
