Erdoğan (AB) Üyesi Olma İsteğini Yineledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında türkiye'nin Avrupa Birliği’nin üyesi olma isteğini yineledi.

Politika 03.11.2012, 17:09 03.11.2012, 17:19
Erdoğan (AB) Üyesi Olma İsteğini Yineledi

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında türkiye'nin Avrupa Birliği’nin üyesi olma isteğini yineledi. Erdoğan bu konuda, ‘Avrupa Birliği’ne tam üye olmak için hazırlanıyoruz’ dedi. Erdoğan bunu söylerken Türk politikacıları tarafından bundan önce de defalarca dile getirilen ve teknik argümanlar olarak bilinen hususlara göndermede bulundu. Bunların ana fikri şu şekilde açılıyor: 2001’de yaşanan ekonomik krizden sonra ülkede ekonomik bir kalkınma yaşanıyor, bütçenin ödeme kabiliyetini eski haline getirildi, IMF’ye olan boçlar ödendi. Yani Türkiye bir çok AB ülkesine nazaran çok daha iyi bir durumda bulunuyor. Erdoğan bununla ilgili olarak: ‘Türkiye Avrupa’ya yük olmayacaktır’ dedi.

Türkiye Avrupa birliği’nın kapısını ilk 1959 yılında çalmıştı. Ancak 2005 yılında Türkiye’nin AB üyeliği görüşmelerinde yeni etap başlamış, 2009’da ise fiilen çıkmaza girmişti. Bugün 18 görüşme konusu askıya alınmıştır, bunlardan sekizi AB, onu ise Kıbrıs ve Fransa’nın inisiyatifinde askıya alınmadı. AB, sürekli olarak Türkiye’den listesi değişen taleplerde bulunuyor. Görüşmelerin amaçları değişmekte, Türkiye’nin İslam dünyasına ait oluşu sorun yapılmakta, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Avrupa halklar ailesine’ ait olmasının doğru olup olmadığı konusunda şüpheler dile getirilmektedir. Sonuçta Türkiye’nin bu konudaki kaderi belirsiz kalıyor. Yeri gelmişken hatırlatalım, Erdoğan’ın Berlin’de hitap ettiği Almanya şansölyesi Angela Merker, daha önce Fransa Devlet Başkanı Nicola Sarkozy ile beraber Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmasına karşı çıkmış ve ‘AB’nin ayrıcaklıklı partneri’ statüsü verilmesini teklif etmişti. Şimdi de Brüksel’de ‘Türkiye’ye boş sözler vermeyi bırakmalı, bu ülke ile ortak bir ekonomik ve kültürel alan yaratılmalı’ düşüncesini savunan politikacıların yaklaşımı gittikçe güç kazanıyor. Ancak tüm şikayet konuları tek bir noktaya birleşiyor: Türkiye bir Avrupa ülkesi değildir, hiç bir zaman olmadı ve olması ihtimali de yok.

Türkiye ekonomisinde de her şeyin iyi olduğu söylenemez. UBS analiz uzmanı Reinhard Klause ‘Türkiye HSMH artış temposunun %6-8 olduğu günler artık geride kaldı’ diyor. Eğer Türkiye %3’lük bir oranı yakalasa bile diğer ülkelerdeki gelişme modellerinde meydana gelen değişmeler nedeniyle ya yabancı modellere uyum sağlayacak ya da kendi modelini aramak zorunda kalacak. Diğer yandan başbakan yardımcısı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ‘ülkedeki iç talep sıfıra kadar indi, eğer Yakın Doğu ülkelerine olan ihracat artışı olmasa Türkiye ikinci çeyrekte resesyona girebilirdi’ dedi. Bu da ihracatında yarıya yakın payı olan Avrupa’daki krizin Türkiye’nin ekonomisine reel etkilerde bulunmaya başladığı anlamına geliyor. Ancak sorun sadece bununla da sınırlı değil. Türk mallarının Avrupa’daki kullanımının hızlı bir şekilde azalması, oturmuş Türk-Avrupa ticari-ekonomik şirketsel bağların kopmasına, ülkede yatırım aktivitesinin azalmasına neden olacak.

Avrupa’nın borç krizinden çıkış süreci çok zorlu geçiyor. Bir bütün olarak borç krizi, en azından bu etapta, milyonluk krediler ile kapatılabilir. Ancak şimdi birinci plana, ekonomik sorunların yanı sıra, bazı AB ülkelerinin ulusal gelişim sorunları çıkmaktadır. Bu durumu Avrupa Birliği’nin geleceği konusundaki tartışmalar yansıtmaktadır. Uzmanlar artık döviz geleceği hakkında değil politik birleşme konularında tartışıyorlar. Sosyologlar AB’nin kurulması ile ilgili referandum bugün yapılsa, Almanya ve Fransa halkının yarıdan çoğunun komşuları ile birleşmeyi kabul etmeyeceğini söylüyorlar. İngiliz politika uzmanı John Crowley’e göre kimse Avrupa’nın yeniden değerlendirilmesi ne sonuçlar getirir ve yeni Avrupa’da Türkiye’ye yer bulunabilir mi bilmiyor. İşte bu ortamda, anlaşılan o ki Erdoğan’ın ‘Avrupa tezlerinin’ yoklama niteliğinde olduğunu kabul etmek gerekir.

Türkiye’nin AB konusunda alternatifi var mı? Geçtiğimiz günlerde Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından Avrupa Birliği benzeri bir Avrasya Birliği kurulması düşüncesi dile getirildi. Bu düşünce, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dile getirilen Avrupa Ekonomik Birliği kurulması projesine benziyor, ancak sadece dış çerçeve olarak. Türkiye esasen Avrasya’da karşı bir entegrasyon projesine hazırlanıyor. Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB Ankara) Uluslararsı İlişkiler Fakültesi Dekanı Tuğrul İsmail’e göre Ankara ciddi bir şekilde Avrupa’daki ayrılış süreçlerinin sonuçlarından endişe duyuyor, çünki bu gelişmeler ülkenin ekonomik planlarına yansıyacaktır. Bugün AB ülkelerinin Türkiye’ye yaptıkları yatırım tüm yabancı yatırımların %77.4’nü teşkil etmektedir.

Erdoğan Berlin’de konuşurken şunları söyledi: ‘Biz genç ve dinamik bir şekilde gelişen bir ülkeyiz, böyle bir ülke olarak da kalmaya niyetliyiz. 2023’de modern Türkiye’nin kuruluşunun 100. yılı kutlanacak. O tarihe kadar dünyanın ekonomik bakımdan en güçlü on devleti arasına girmemiz gerekiyor’. Ancak Avrupa’da endişe kaynağı olan başka süreçler devam ediyor. Sosyolagların açıklamalarına göre Türkiye’deki demografik durum şimdiki seviyede kalacak olursa fazla değil, 15 yıl sonra kıtanın en kalabalık nüfusuna sahip olacak ve ‘Avrupa’yı silahsız yutacaktır’. Yapılan anketler Türkiye’nin birleşmesine en fazla %57 ile Almanlar, %62 ile Fransızlar karşılar. Hollandalılar ve Avusturyalılar da bu ihtimale olumsuz bakıyorlar. Türkiye’nin sadece 100. kuruluş yıldönümünde AB üyesi olması konusunda ne düşündüğü şeklindeki bir soruya Erdoğan Berlin’de şöyle cevap verdi: ‘Türkiye’de bu kadar uzun bekleyeceklerini sanmıyorum’. Diğer yandan o zamana kadar Türkiye’nin Avrupa için ‘yabancı’ kalması ihtimali çok az, oysa Yakın Doğu’da görülür bir şekilde ‘bizden’ haline gelmektedir.dedi.

Yorumlar (0)
15
açık
Günün Anketi Tümü
En Çok Sevdiğiniz Renk Hangisi?
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 06:23
Güneş 07:53
Öğle 12:55
İkindi 15:25
Akşam 17:48
Yatsı 19:12
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7