Genellikle 20-40 yaşları arasında ve erkeklerde sıktır. Aile hikayesi %3-4 oranında bulunmaktadır. Karakteristik olarak kısa, çok ağır, zonklayıcı olmayan iki saatten daha kısa zamanda sonlanan baş ağrısıdır. Daima tek taraflıdır ve genellikle aynı tarafta görülür. Haftanın ve ayın belirli günlerinde gece ve gün içinde aynı saatlerde tekrar eder. Ataklar arasında hastalar tamamen normaldir. Haftalar veya aylar süren ağrılı dönemleri aylar veya yıllar süren ağrısız dönemler izler. Nörolojik muayene ve incelemeler normaldir. %85 oranında görülen episodik ve %15 oranında görülen, bir aydan fazla ağrısız dönemin olmadığı kronik olmak üzere iki formu vardır. Bu iki form birbirine dönüşüm gösterebilir. Atak dönemi 12 aydan uzun sürerse veya remisyon süresi 14 günden az ise de kronik kabul edilir.
Gözün arkasında basınç ve burnun yan tarafında yanma hissi ile başlar. Tek taraflı orbito-temporal yerleşimli, 15-180 dakika süren, çok şiddetli, batıcı, oyucu özellikte, günde 1-8 kez tekrarlayan, sıklıkla geceleri uykudan hemen hemen aynı saatlerde uyandıran bir ağrıdır. Gözde kızarıklık, kanlanma, göz yaşarması, burun tıkanıklığı, burun akması, alın ve yüzde terleme, göz bebeklerinin genişlemesi, göz kapağında düşüklük, ödem gibi otonom sinir sistemine ait bulgular görülebilir. En sık bahar aylarında olmak üzere yılda 1-2 atak olur. Alkol ve sigara kullananlarda daha sık görülür çünkü alkol ve sigara ile tetiklenen bir ağrıdır. Bunlardan başka vazodilatör yani damarlarımızı genişleten ilaçlar, açlık, stres, iklim değişiklikleri, hormonel değişiklikler ve allerji küme baş ağrılarını tetikleyen diğer faktörlerdir. Ergotamin, kafein ve narkotiklerin kullanımından sonra çekilme sendromu olarak da gözlenebilir.
Ağrı atağı sırasında hastaya %100 oksijen verilmelidir ve dihidroergotamin, triptanlar ve non-steroid antienflamatuvar ilaçlar kullanılmalıdır. Ağrı oluşmasını önlemek amacıyla proflakside en çok tercih edilen verapamildir. Atak başlangıcında uygulanan steroide dramatik cevap vardır. Lityum tedavide alternatiftir. Bilateral yani çift taraflı olan tipinde otonomik semptomlar azdır, genellikle yaşlılarda görülür ve lityuma iyi cevap verir.