9. Hocası olan Ahmet Haşim'e tüm sanat camiası önünde atılan tokat
Necip Fazıl'ın tokatlarından nasibini alan sadece Nurullah Ataç değildi. Bir diğer talihsiz isim hocası Ahmet Haşim'di. "Birkaç yıl evvel, Güzel Sanatlar Akademisi balosunda, Peyami Safa'ya en iğrenç küfürleri basan, Sanat Tarihi Hocası Ahmed Haşim'i tokatlamıştı.Akademi Müdürü Namık İsmail'e Peyami Safa ile Genç Şair'i göstererek:- Namık, bu serserileri buraya neden çağırdın? Diye haykıran Ahmet Haşim, karşısına Peyami çıkınca ona en galiz tarafından sövmeye başlamış, bunun üzerine Genç Şair, Haşim'e sağlı ve sollu iki tokat atmış ve balo birbirine girmişti.İşin Babıâli ahlâkı bakımından en hazin tarafı şu ki, Ahmed Haşim gibi bir şaire sırf arkadaşı Peyami Safa'ya ettiği hakaretten ötürü darılan Genç Şair, kısa bir müddet sonra onu, Peyami ile kol kola Babıâli'den aşağı doğru inerken görmemiş miydi!!! Olur şey değil!!! Sen dostun için birini tokatla, sonra o gitsin, senden önce onunla barışsın!.. Peyami, dış görünüşüne, hattâ içindeki bazı celâdet ve hak asabiyeti noktalarına rağmen bu sadakatsiz adamdı ve hep bu adam kalacaktı."Şair yaşanan feci hadiseden sonra Ahmet Haşim ’le bir daha hiç konuşmamış ve Ahmet Haşim ’in ölümü sebebiyle büyük bir üzüntü duymuştu. Ahmet Haşim her ne kadar büyük tartışmalar yaşamış olsa da Necip Fazıl ’ın şiirini büyük bir beğeniyle takip ederdi. Ahmet Haşim, şairin “Benim de yerim bu el oldu yâhu / Gençlik bahçesinde sel oldu yâhu” mısralarının yer aldığı “Kitabe” adlı şiiri için “Çocuk bu sesi nereden buldun sen?” diyordu.