Soruşturmada Balı'nın Gaziantep-Kilis hattında örgütün ihtiyaç duyduğu malzeme ve cihatçıların Suriye'ye sevkini sağlamak için kurduğu ulaşım ve lojistik ağına ilişkin çarpıcı bilgilere ulaşıldı. Balı'nın, "Ebu Ali" kod adlı Mustafa Demir, "Ebu Sümeyye" kod adlı Ökkeş Karabeyli ve "Ebu Enes" kod adlı Deniz Büyükçelebi ile birlikte yönettiği organizasyonda, nakliyatçı, taksici, kaçakçı ve hamalların da yer aldığı belirlendi.
ULAŞIM VE LOJİSTİK ROTASI
Kayıtlara göre, IŞİD'e katılmak isteyen cihatçı ve ailelere örgüt emirlerinden biri "Teskiye" adlı bir referans verip, gelecek kişilerin ismini "İdare" denilen gümrük birimine iletiyor ve sınırdan geçişlerinin yapılmasını istiyor. Teskiye'yi veren emir, daha sonra cihatçılara uçak veya otobüsle Gaziantep'e gelmelerini söylüyor. Referansı alan gümrük birimi gelenlerin ismini lhami Balı'ya iletiyor. Balı'nın Gaziantep, Kilis ve Rakka hattında kurduğu ağ bu noktadan sonra devreye giriyor. Gaziantep'e ulaşan kişi önce Balı'yı arayarak geldiğini söylüyor. Arayanın kimin cemaatinden olduğunu ve Teskiye'yi veren emirin adını teyit eden Balı, taksi ile örgütün 10 buluşma noktasından birine gidilmesini istiyor.
GAZİANTEP'TE IŞİD'İN EŞYA DEPOSU
Taksi ile Balı'nın söylediği noktaya gelenler, Ebu Same kod adlı kişinin gönderdiği irtibat elemanı ile buluşarak Gaziantep veya Kilis'te bulunan IŞİD'in toplanma merkezi olarak kullandığı misafirhaneye götürülüyor. Gelenlerin sınırdan rahat geçmesi için fazla eşyalarına el konularak, Gaziantep'te kiralanan örgütün deposuna bırakılıyor. Daha sonra Balı'nın emrindeki 9 taksiciden biri gönderilerek, cihatçıların Elbeyli'deki 2'nci buluşma noktasına getirilmesi sağlanıyor. 40 TL karşılığında taşınan kişiler, sınırın müsaitlik durumuna göre Hüseyin Hano'nun emrindeki kaçakçılar tarafından IŞİD bölgesine geçiriliyor.
Geçiş sırasında eşyaların taşınması için grubun büyüklüğüne göre 8 veya 10 hamal ile yeterli miktarda araç sınıra gönderiliyor. Sınırı geçenler IŞİD kontrolündekin taksilerce alınarak, gümrük birimine götürülüyor. Girişi yapılan kadınlar Ebu Enes kod adlı Deniz Büyükçelebi kontrolündeki kadın misafirhanesine, erkekler Tel Ahmar'daki kampa alınıyor. Eğitimi biten cihatçılar referans olan emirin sorumlu olduğu Rakka ve bağlı bölgeye gönderiliyor. Gelenlerin sınırdan kolay geçebilmesi için en fazla 2 valiz getirmesine izin verilirken, Türkiye'deki depoda kalan valizler daha sonra gönderiliyor.
KOBRA'NIN NÖBET DEĞİŞİM SAATİNDE GEÇİYORLAR
IŞİD neden Türkiye'deki saldırıları üstlenmiyor?
Suriye'den Türkiye'ye geçişleri ise Ebu Ali Kod adlı Mustafa Demir organize ediyor. Türkiye'ye geçişi çok sıkı tutan Balı, gidenlerin Gaziantep Havalimanı'na ulaşmasına kadarki süreci takip ederek, bilgi alıyor. IŞİD kontrolündeki bölgeden çıkışa "Hicret" adı verilirken, çıkacak kişiler gümrük birimine alınarak "Heyet-i Hicre" isimli heyet tarafından sıkı bir sorgudan geçiriliyor. Sorgudan sonra Türkiye'ye geçmesi uygun görülen kişilere Ebu Şam isimli emir tarafından "Varaka" adlı izin kağıdı verilerek, sınırdaki örgüte ait evde beklemeleri isteniyor. Kaçakçıların sınırın müsaitlik durumunu iletmesinin ardından, bu kişiler illegal olarak Türkiye'ye geçiriliyor.
Türkiye'ye giriş ve çıkışlar sınırda nöbet tutan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait Kobra zırhlı aracın nöbet değişim saatlerine denk getirilirken, IŞİD emirleri bilgileri dışında faaliyet yürüten kaçakçıları köylülere yakalatarak, ceza veriyor. Eşyasız gençlerin geçişi çok hızlı yapılırken, gençlere savaşçı olarak kullanılmaları nedeniyle öncelik tanındığı belirtiliyor. Geçerli bir sebebi olmadıkça insanların IŞİD bölgesindan çıkışına izin verilmezken, IŞİD'in bilgisi dışında Türkiye'ye kaçak geçmeye çalışanlar Rakka Cezaevi'ne kapatılıyor.
HER GÜN YÜZLERCE KİŞİ GEÇİYOR
İlhami Balı'nın ulaşım ve lojistik ağı telefon dinlemeleri ile ortaya çıkarken, şüphelinin her gün yüzlerce IŞİD mensubu ve ailesini sınırdan geçirdiği dikkat çekti. Ulaşımı yapan taksicilerin günde 500-600 lira kazandığı belirtilirken, sınır geçişleri ile ilgili konuşmalar şöyle:
- Hüseyin Hano: "Bütün yollar kapalı. Bir nokta açtık, gençse geçebilir"
- İlhami Balı: "Birinin evinde kalsın. Olduğu zaman geçiririz. Bir aile ve 3 çocuğu var. Önemli, bunu çıkarabilir miyiz?"
- Hüseyin Hano: "Çok sakıncalı"
- İlhami Balı: "Kendisini tek çıkarabilir miyiz?"
- Hüseyin Hano: "Tek çıkarabiliriz"
- İlhami Balı: "Toparlıyorum, akşam 15-20 kişi olabilir"
- Abdülkerim: "Çamurdan geçirsek sıkıntı yok, değil mi?"
- İlhami Balı: "Sıkıntı yok. Geldiğimde ararım, bizi yolda beklersin. Ribat (Nöbet) bölgesine kağıt vereceğiz."
"BİR YERLERDEN BİRİLERİNİ ÇEKTİRDİK, DEVLETİMİZ ÇEKİLDİ"
Ulaşım ağına ilişkin bilgiler, telefon kayıtlarında da yer aldı. Kayıtlarda Balı, konuştuğu kişiye ulaşımın nasıl sağlanacağını anlattı. 12 Nisan 2015 günü yapılan konuşma şöyle:
X şahıs: "1-2 misafirim var. Karşıya gönderdim. Bir yerlerden birilerini çektirdik. Buradaki devletimiz çekildi. Misafirleri gönderdik."
İlhami Balı: "13 kişi ile anlaştık. Bunlar Türkiye'den Suriye'ye gelenleri asfalta taşıyacak. Buradan çıkanlara karışmayacak. Sadece Türkiye üzerinden geçmek isteyen Suriyelileri Ali mantar garajından alacak, bu tarafa getirecek. Sizin bu 13 kişi ile onların sizinle alakası yok. Saydığınız 20 kişi de garajdan Suriye'ye geçecek. Suriye vatandaşını alıp köye getirmeyecek. Herkes ekmek yiyecek.İsterse 300 kişi çıksın. Siz işinize bakın. Türkiye'den bin kişi gelsin. Onlar kendi işine baksın. Geçmek için gelenlerden 5 milyon ücret alacaklar İstedikleri noktaya kadar geçirecekler. Buradan çıkanları siz alacaksınız."
"BEN SADECE KARDEŞLERİN GEÇİŞİ İLE MESULÜM"
13 Şubat 2015 günü İlhami Balı ile Ebu Zer kod adlı kişi arasında geçen konuşmada 16 kişinin sınırdan geçişi ile ilgili görüşme yapıldı.
- Ebu Zer: "İstanbul'dan geldik. Valizlerimiz var. Hamal konusunda yardımcı olabilir misiniz? 4 erkek, 3 kadın, 9 çocuk, 12 büyük valiz var."
- İlhami Balı: "Nasıl geçireyim bunları? 700-800 metre yürüyeceksin. Her taraf çamur, taşıyabilir misin?"
- Ebu Zer: "Tecrübem var bu yolda. Kendime güveniyorum. Ama biri var. Öyle valizleri var ki; ne sırta alınır, ne çekilir."
- İlhami Balı: "Hamallar nasıl taşıyacak?Ben sorumluluk kabul etmem. Söylediğim yerde olursanız size hamal gönderirim. Çantalarınız veya değerli eşyanız kaybolursa sorumluluk kabul etmem. Ben sadece kardeşlerin geçişiyle mesulüm."
SINIR GEÇİŞLERİ DİNLENEN TELEFONDA
İlhami Balı'nın telefonunun dinlendiği dönemde ulaşım organizasyonunu yapmaya devam ettiği dikkat çekti. Balı'nın organize ettiği cihatçıların Türkiye-Suriye sınırından geçişleri kayıtlara şöyle yansıdı:
. Mustafa Demir: "Selefi grubundan 3 Ankara'lı geliyor. Kaçak geçip, kafalarına göre gidecekler. Arabayı çalıştır, sınıra doğru git. Vedat geldiklerinde beni arayacak. Nereden çıkarsa onları al, idareye teslim edelim. İletişimsiz geldiler."
- İlhami Balı: "Tamam"
- Mustafa Demir: "Aldın mı?"
- İlhami Balı: "Başka arabaya biniyorlardı, yakaladım. Neredeyse bir birimize vuracaktık. Karakola koydum. Bir kardeş anne, babasını getirmiş. Muhammed Selef'in cemaaatinden. O'nu cezaevine koydum. Şu an karakolda adam. Nöbetçinin önünden girmemiş."
27 ŞUBAT 2015
- Süleyman: "Bacım ve kardeşlerim var yanımda. Muhsin abinin eşleri. Karşıdan siyah taksi ile geliyorum.Bunları sınırda veya tren hattında teslim alın."
- İlhami Balı: "Bu arkadaşların eşyaları varmış, yardımcı olalım. Eşyaları getir, hamalla aldıralım. Çiftlik köprüsüne 6 hamal gönderiyorum. İstersen biraz gizlen. Adamlar direğin orada. Eşyaları at, kaç oradan."
- Süleyman: "Asker yol üzerinde."
- İlhami Balı: "Biz buradan bakıyoruz, gidiyorlar. Sen Beylerbeyine indir."
2 MART 2015
X şahıs: "Ebu Yusuf'un selamı ile arıyorum. 4 hane, 9 yetişkin, 10 çocuk ile otogardayız."
- İlhami Balı: "Fazla eşya alamam.Şu an yollarımız problemli. Bizim otogara gelip sizi almamız, çok kötü olur. Taksiye bin adres söyleyeceğim."
31 MART 2015
- İlhami Balı: "7 şahıs giriş yaptı Ebu Musab cemaatinden. Direk Rakka'ya gittiler."
X Erkek: "8 kişi mi çıktı?"
3 NİSAN 2015
- Umeyde: "Benim emirin varakası var. Bir tane malzeme gelmiş. Arapça bilmediğimden anlatamıyorum. Bu Devle'ye gelen bir şey. 2-3 binlik bir gece görüşü. Yani bu Devle'ye geliyor."
- İlhami Balı: "Varakan var mı?"
- Umeyde: "Varakayı var. Emir Ebu Hamza verdi."
- İlhami Balı: "Varakan varsa getiririm malzemeyi"
İSTİHBARAT DURDURUYOR
İlhami Balı'nın 23 Şubat günü kendisini arayan Zekeriya ile yaptığı konuşmada, örgüt mensuplarının güvenlik güçlerinden kaçırılması için uygulanan yöntemler konuşuldu.
- Zekeriya: "Antep'ten kardeşler geldiğinde taksi Devle'nin mi, yoksa kendileri mi geliyorlar?"
- İlhami Balı: "Devle'nin taksisi ile geldikleri zaman istihbarat durduruyor. O yüzden sarı taksilere bindiriyoruz. Kardeşlere soruyoruz, '50 dolar araba parasını ödemek ister misiniz?', Adam diyor ki; 'Param var, ödemek istiyorum. İnfak etmek (örgüte yardım) istiyorum' O zaman ödüyor. 'Param yok, ödemeyeceğim' veya 'Param var. Ödemek istemiyorum' derse biz ödüyoruz' Çünkü günde 15 araba geliyor. Her araba 100 milyondan, günlük 1.5-2 milyar yapıyor. Biz de diyoruz ki; 'Sizin Devle'ye katkınız olsun. İnfak edin" Kimisi ediyor. Kardeşler ödemek isterlerse, ödesinler. Çünkü günlük 2-3 milyar araba parası ödüyoruz."
140 VALİZE KARŞILIK 1 TON ÇAY
Balı'nın Suriye'ye giden cihatçıların eşyalarının taşınmasına karşılık, kaçakçılarla yaptığı görüşmeler de kayıt altına alındı. IŞİD'lilerin valizlerinin taşınmasına karşılık Türkiye'ye 1 ton çay getirilmesine ilişkin konuşma şöyle:
- İlhami Balı: "Türkiye'de 140 tane kardeş muhacirlerin çantası var. Motorla çanta getirecek, çay götüreceksin."
- Muhammed: "Büyük valizleri taşıdılar. Kalanı taşıyorlar."
- İlhami Balı: "Kaç ton çay alacaksın?"
- Muhammed: "Bugün eşyaları taşıyoruz. Sana sıkıntı olmasın diye 600 kilo çay aldım."
- İlhami Balı: "1 tona tamamla. 400 kilo daha hakkın var. Bir ton çay karşılığında 140 tane çanta getirdin."
ASKERİ TAKİP EDİYORLAR
IŞİD'in sınırda yaşadığı sorunlar ve askerin yaptığı operasyonları takip ettiği de görüşmelere yansıdı. Konuşmalarda kaçakçı veya sınırda nöbet tutan IŞİD mensuplarının güvenlik güçlerini takip ettiği göze çarparken, TSK'nın sınır hattında yaptığı operasyonların da izlendiği ortaya çıktı.
- Ebu Yusuf: "Sabah 4 aile daha gelecekti."
- İlhami Balı: "10 kişi gelmişler, polis almış. Dün aynı şey oldu. 2 gün üst üste 10 kişi gelmiş ve almışlar."
- Ebu Yusuf: "Kardeşler kadınları geçirmiş. Yanlarına çanta vermemişler. Alabildiklerini almaya çalışsınlar."
- İlhami Balı: "Sekiz tane hamal gönderdik. Bir sürü eşya getirdiler. Şu an gerçekten sıkıntılı."
- Ebu Yusuf: "Diğer çantaları sizin tarafa göndersinler. Daha sonra bir şekilde gelir."
- İlhami Balı: "Bunları müsait zamanda geçiririm. Beni arayıp, yerlerini söylesinler. Hemen araba gönderip, aldırırım. Jandarma şu an onların üzerine gitti. Çabuk ara, oldukları yerden ayrılsınlar. Gerekirse Antep'e gitsinler. Jandarma onları arıyor."
3 NİSAN 2015
- İlhami Balı: "19 kişiyi ne zaman gönderdin? Niye haber etmiyorsun? Yol kapalı, 19 kişiyi Antep'e gönderemiyorum, ne bu tarafa alabiliyorum. Adamlar ortada kaldı. Ne yapacağım bu 19 kişiyi şimdi?"
- İsmail: "Bu adamlar geçmedi mi? Tamam çekelim mi, köyde adam var mı?"
- İlhami Balı: "Her tarafta jandarma, istihbarat var. Sadece 6 isim yazmışsın. Saçma iş yapıyorsun. İnşallah bu adamlar yakalanmaz. Eğer bir şey olursa seninle görüşürüm. Bunları 80 defa başka yerden almıştım. Ortada kalmış, ne sağa, ne sola gidebiliyorlar."
29 NİSAN 2015
-İlhami Balı: "Hudutta geçiş yapan kardeşler var. Hudutta devriyede misin?"
- X erkek: "Şu an huduttayım"
- İlhami Balı: "Ayrıl huduttan. Çünkü senin yüzünden asker yolu kapatır. Ondan korkuyorlar."
7 MAYIS 2015
- Muhammed: "Kobra kımıldasın alırım adamları"
- İlhami Balı: "Biz mayında gezelim mi? Bizi görür bu tarafa geçer."
- Muhammed: "Yarım saat sonra nöbet değişimi var. Mecbur gidecek. Olmazsa bir taraftan görüntü veririz."
"BUNDAN SONRA SENİ HUDUTTA GÖRMEYEYİM"
IŞİD'in teknoloji emirinden şok iddia! İşte IŞİD'in hain Türkiye planı Kayıtlarda Balı'nın bir kaçakçıyı tehdit ettiği konuşmalar da dikkat çekti. 10 Mayıs 2015 günü yapılan konuşma şöyle:
- İlhami Balı: "Bundan sonra seni hudutta görmeyeyim. Sen olmazsan kardeşler geçmez mi? Sen paşa mısın, kral mı, sen olmasan kardeşler geçemez mi? Seni sınırda görmeyeceğim bundan sonra.
Senden başka adam mı yok? Çalışmayacaksan elini çek huduttan.Kardeşleri geçirecek adam bulurum. Günde bir ton çay geçiriyorsun, laf etmiyorum. Yapmayacaksan yapma. Kardeşlerimizi geçiriyorsun diye bizi satın mı aldın? Çalışmam diyorsan çekil huduttan. Sen bize hükmetmeyeceksin. 950 kilometre sınırım var. Sen sadece sana bağlı olduğumu zannediyorsun."