O ülkeye vizesiz giriş müjdesi!

Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle Royal Arena Otel’de düzenlenen toplantıda biraraya geldi. Toplantıya CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Muhtarlar Derneği Başkanı Ahmet Cemil Gündüz ve AK Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk katıldı. Türkiye’nin son 12 yılda çok değiştiğini söyleyen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, değişmeyen bir şeyin özellikle Avrupa Birliği süreciyle birlikte Türkiye’nin çok önemli mesafeler kat etmesi olduğunu ifade etti.

Bugün Avrupa Birliği olan müzakerelerinde özellikle fasıl açma bakımından bazı sıkıntılarla karşılaşılmasının son 12 yıldaki kazanılanları gölgelemeyeceğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu “Biz biliyoruz ki önümüze çıkarılan engellerin bir çoğu siyasi engeller. Açılmayan fasıllarda bile Türkiye aslında açılış, müzakere hatta bazılarının kapanış kriterlerini bile yerine getirmiş bir ülkedir. Biz inanıyoruz ki bu siyasi engeller kalktığı zaman birçok faslı açabileceğiz. Ama siyasi engeller var diye özellikle atmamız gereken adımlar ve gerçekleştirmemiz gereken reformlar konusunda da tereddüt etmemeliyiz” dedi.

Çavuşoğlu, AB’nin yaşadığı sorunlar olabileceğini ancak Avrupa kıtası ve Avrupa Birliği gibi kurumların bu güne kadar krizlerden güçlenerek çıktığını söyledi. “İnşallah bu süreçten de Avrupa Kıtası ve Avrupa Birliği güçlenerek çıkar” diyen Çavuşoğlu şunları söyledi: “Bir vizyon değişikliğine gitmesi de şarttır. Bunun için BM’de dahil özellikle uluslararası örgütlerin kendisini reforme etmesi de şarttır. Çünkü bu örgütler bugünün ihtiyaçlarını taleplerini karşılamıyor. Kendini yenilemeyen bir uluslararası örgüt, bir ülke, hükümet ne olursa olsun giderek etkinliğini kaybeder. Bugün BM’nin de etkinliğini kaybetmesinin sebeplerinden bir tanesi kendini reforma edememesidir. AB bizim vazgeçilmez bir sürecimizdir”

Türkiye’de devletçi bir zihniyeti değiştiremediklerini ve bunun yaşanılan en büyük sorunlardan biri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, ‘Her şey devlet için’ anlayışını değiştirmeleri gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, devletin ve kurumların millet için varolduğunu belirterek bireyin hak ve özgürlüklerinin genişletilmesinin öneminden söz etti. Bu zihinsel dönüşümün sağlandığında yargıdaki sorunların birçoğunun çözülebileceğini ileri süren Bakan Çavuşoğlu, “Bugün sivil toplum örgütleri maalesef attığı adımların, önerilerinin karşılığını devlet kurumlarından alamıyor. Hatta buna TBMM’yi de dahil edebiliriz. TBMM’nin bir üyesi olmaktan onur duyuyorum.

Ama özellikle yeni bir anayasa yapma konusunda TBMM sivil toplumun, toplumun ve milletin gerisinde kalmıştır. Oysa millet yeni bir Anayasa için, nasıl bir sivil anayasa istediğini, hangi maddelerin olması gerektiğini hatta bazı sivil toplum örgütleri taslak bir Anayasa yaparak Ankara’ya göndermiştir” diye konuştu. Ortaya çıkan 60 maddelik Anayasa paketinin meclise gelmesi konusunda hala çağrı yaptıklarını, hiç olmazsa 4 partinin uzlaştığı 60 maddelik paketin meclise gelerek onaylanmasını isteyen Çavuşoğlu “Çünkü 12 Eylül Anayasası’nı ne kadar değiştirebilirsek o kadar kardır” ifadesini kullandı.

Turizmi sürdürülebilir bir hale getirmek gerektiğini, turizm alanlarının yok edilmesi durumunda sektörde kısa vadeli düşünülmüş olunacağını kaydeden Çavuşoğlu, turizm sezonunun uzatılması gerektiğini dile getirdi. Yaz ayları dışında yoğunluğun az olduğu dönemlerde turistlerin ilgisini çekecek çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu “Özellikle spor turizmine önem vermek lazım. Bunlardan bir tanesi de golf turizmidir. Şu anda Bodrum’da bir tane çukur golf sahası var. Milas tarafında 2 tane yapımı süren golf sahası var. Ama bu bölgeye en az 10 tane golf sahası yapmamız lazım. Burada 12 ay golf yapılabilir” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Gümrük Birliği Anlaşması’nın yenilenmesi ve güncellenmesi, dezavantajların giderilmesi, eşitliğin sağlanması için müzakere başlattıklarını anlattı. Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Gümrük Birliği Anlaşması’na o günün şartlarında belki Türkiye’nin ihtiyacı vardı. Özellikle müzakerelerin uzun sürmesi bakımından, Gümrük Birliği Anlaşması’ndaki dezavantajlar artık ticaretimize ve ekonomimize yük getirmeye başladı. AB, ABD ile Transatlantik Ticaret Yatırım anlaşması müzakerelerine başladı. Bizim de Amerika ile serbest ticaret anlaşmamız yok. Bir taraftan bunun için çaba sarf ediyoruz, bir taraftan da Transatlantik Ticaret Yatırım Anlaşması’nın da dışında kalmak istemiyoruz. AB ile de müzakereleri başlattık. Gümrük Birliği Anlaşmasının yenilenmesi ve güncellenmesi, dezavantajların giderilmesi, eşitliğin sağlanması için müzakereyi başlattık. AB de bunu kabul ediyor. Diğer taraftan Amerika ile de bir komisyon oluşturduk, çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

12 Eylül 1980′den sonra ilk olarak Almanya ve ardından AB ülkelerinin de Türklere vize uyguladığını belirten Çavuşoğlu, vizesiz seyahat konusunda çalışma yaptıklarını söyledi. AB’nin çifte standart uyguladığını iddia eden Çavuşoğlu, “Mahkeme kararlarına saygı duymadığını ve ülkelerin bu konuda değişik politikalar uyguladığını görüyoruz. Biz bunu kökten çözmek için AB ile vize serbetisi diyoloğunu, geri kabul anlaşması ile beraber başlattık. Meclisimizden de onaylandı. Yaklaşık 3 yıl içinde AB Schengen üyesi ülkeler, Schengeni tanıyan ülkelere vatandaşlarımız vizesiz bir şekilde seyahat edebilecekler. Aslında Ankara Anlaşması’na göre vatandaşlarımıza vize uygulanmaması gerekiyor. 12 Eylül darbesinden sonra, özellikle Almanya’ya mülteci ve sığınma başvurusu sayısı arttı. Almanya ile başladı, AB ülkeleri Türklere vize uygulamaya başladı. Yani darbenin etkisini hala yaşıyoruz” dedi.

Bodrum’un katı atık sorunu da dile getirilen toplantıda Bakan Çavuşoğlu vahşi depolamanın çıkardıkları kanunla yasaklandığını belirterek belediyelerin kendi imkanları ile yapılamıyorsa, yap-işlet modeli ile bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. Bakan Çavuşoğlu konuşmasının ardından partileri ve toplantıya katılanlarla toplu fotoğraf çektirdi. Bazı partilerinin özçekim pozunda da da yer alan Bakan Çavuşoğl, Milas’taki programına katılmak üzere ilçeden ayrıldı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Muğla İl Başkanlığı tarafından Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen yemeğe katıldı. Mahalle muhtarları ile sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcilerinin katıldığı yemekte konuşan Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye’nin en büyük sorunlu alanlarından birisi hukuk ve yargı sistemidir. Bu objektif bir gözlem. Sıkıntıyı sokaktaki bir vatandaşımız, esnafımız ve çok ciddi bir yatırım yapan işadamımız da yaşıyor. 10-15 yıl süren mahkeme ve onun sonucunda alınan bir karar adalet değildir. Ülkemizin çözmesi gereken sorunlardan birisi de bilirkişi müessesesidir. Maalesef, bu müessese, Türkiye’de, kokuşmuştur. Son derece yanlış raporlar veriyorlar. Buna da bir çeki düzen vermek gerekiyor. Suistimaller ve yanlış şeyler oluyor” diye konuştu.

Hukukun üstünlüğünün önemine değinen Çavuşoğlu, “Dünya gerçekleriyle örtüşmeyen raporlar görüyoruz. Mahkemeler aldanıyor ve devlet zarara uğratılıyor. Örneğin en iyi ceviz 100 kilogram veriyor. Bir bakıyorsunuz ki ’300 kilogram ürün vermiş’ diye rapor tutuluyor. Kamulaştırma yapan işadamı buraya nasıl yatırım yapacak? Hukukun geç işlemesi, mahkemelerin uzun sürmesi ile vatandaşlarımızın mağdur oluyor, haksız kararlar alındığını söyleyebilirim.

Son zamanlarda paralel yapının yargı içindeki etkisiyle olumsuz yansımalarını konuşuyoruz. Ancak esas itibariyle bunlardan bağımsız düşündüğümüz zaman, yargının vatandaşlarımızın ve iş dünyasının önünü açması gerekiyor. Güvenilir bir hukuk sistemi olduğu zaman ülkemizin ekonomi, istikrar, huzuru için ortam güçlendirilmiş olur. Hukuk yolu ile daha da kurumsallaşmış olur” dedi. Çavuşoğlu, konuşmasının ardından Köyceğiz İlçesi’ne hareket etti.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Milas İlçesi’ndeki mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek ilçenin sorunları ve talepleri hakkında notlar aldı. AK Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk ve il yönetimi ile birlikte Milas’a gelen Çavuşoğlu’nu, AK Parti Milas İlçe Başkanı Bülent Demir, ilçe yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyeleri, Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) Başkanı Reşit Özer, MİTSO yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, mahalle muhtarları karşıladı. MİTSO Lokali’nde gerçekleşen buluşmada ev sahibi olarak söz alan MİTSO Başkanı Özer, Milas’ın ekonomik yapısı, kültür ve tarihi değerleri hakkında bilgi aktardı.

Bakan Çavuşoğlu, Milas’ın ülkemizin ekonomisine turizm ve tarımda önemli katkılar sağladığını, zeytin, zeytinyağı, halı, bal, balıkçılık gibi önemli sektörleri bünyesinde bulundurduğunu belirterek, “Milas halılarının benim için değerli ve özel bir yeri var. Öğrenci olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiğim zaman orada bir halıcıda çalıştım. Milas halılarını buradan tüm Amerika’ya ve hatta Meksika’ya sattık” dedi.

Avrupa Birliği’nin kendi içinde ekonomik sorunları olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “AB’ye üye ülkeler arasında birçok sorun var. Ama değişmeyen bir şey ortak değerlerimizdir ve ortadaki değerlendirilmesi gereken fırsatlardır. Biz Türkiye olarak Avrupa Birliği’ne ve Avrupa’nın ortak değerlerine inanıyoruz. Bugün bu ortak değerleri savunmada Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve de Avrupa Birliği ülkeleri başarısız olsa da, darbeye darbe diyemese de Filistin’deki Gazze’deki insanların ölümüne sessiz kalsa da, bazıları zulmedenin maalesef tarafını tutuyor. Bunları üzüntüyle görüyoruz. AB üyeliği süreci ülkemizin bir modernleşme ve çağdaşlaşma sürecidir. Ve biz bu projenin gerçekleşmesi için gece gündür çalışıyoruz” dedi.

Salonda bulunanların taleplerini not alan Çavuşoğlu, toplantı çıkışında Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yurt dışında oy kullanan yurttaşların yaşadığı sorunlar ve oy kullanma oranlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi: “Maalesef istediğimiz düzeyde katılım olmadı. Bunu sadece vatandaşlarımızın yaz aylarında tatilini geçirmek için gerek Türkiye’ye gerek başka yerlere gitmesine bağlamak da doğru değil. Maalesef Yüksek Seçim Kurulu herkesin gündeme getirmesine rağmen özellikle bu randevu sisteminden dolayı vatandaşlarımızın oy kullanmasını engellemiş durumda. Bölgede olan arkadaşlarımızdan ve seçimi gözetlemek için giden kardeşlerimizden aldığımız bilgi bu. Randevu sisteminde garip şeyler oldu.

Bir şehirde oturan kişiye orada sandık olmasına rağmen 500 kilometre ötedeki başka şehre, aynı aileden farklı kişileri çok farklı şehirlere dağıtmışlar. Belki Almanya’da güvenlik sebebiyle öngörülen bir şeydi, ama bunun aksadığı, vatandaşlarımızın demokratik hakkını kullanmasının önünde çok büyük engel olduğu halde Yüksek Seçim Kurulu maalesef başvuruları da reddetmiştir. Türkiye’nin derdiyle dertlenen, Türkiye’nin sevinciyle gururlanan yurt dışındaki kardeşlerimizin bu kadar sorun ve engelle karşılaşmaması gerekiyordu. İlk defa hayal ettikleri bir şey gerçekleşti ve oy kullanma hakkı elde ettiler. Fakat maalesef olumsuzluklar yüzünden istedikleri gibi bu hakkını kullanamadılar. Umarım bunlardan ders alınır ve umarım Yüksek Seçim Kurulu esas görevinin vatandaşların oy vermesini kolaylaştırmak olduğunu anlar ve buna göre kararlar ve tedbirler alır” dedi.

HABER İÇİN TIKLA