Suriye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen açık oturumda yaptığı konuşmada Türkiye 'nin yüzlerce asker ve askeri araçlarla Suriye topraklarına girdiğini belirterek, Suriye topraklarına "açık bir saldırıda" bulunduğunu savundu.
Zaman 'da yer alan habere göre Caferi, "bu hareketiyle Türkiye'nin bölgedeki emelleri ile Türk rejimi ile IŞİD terör örgütü arasında var olan derin bağları da gözler önüne serdiğini" iddia etti. Büyükelçi Caferi, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına ilişkin bir oturumdaki konuşması sırasında bazı ülkelerin kendi emelleri doğrultusunda dünyanın dört bir yanından "kana susamış kiralık teröristleri toplayıp, silahlandırmaları ve finanse ettikleri" savını dile getirirken Türkiye'ye sert eleştirilerde bulundu.
"Türk rejiminin yüzlerce asker ve askeri araçlarla Suriye toprakları dahiline girmekle Suriye topraklarına açık bir saldırıda bulunduğunu" söyleyen Caferi, "bu hareketiyle Türkiye'nin bölgedeki emelleri ile Türk rejimi ile IŞİD terör örgütü arasında var olan derin bağları da gözler önüne serdiğini" iddia etti.
"PENTAGON KAMPLARINDA KİRALIKLARI EĞİTMEK GK KARARLARINI AŞMIŞTIR"
Caferi konuşmasında, "eğit donat" programını kastederek ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) "Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve Ürdün'de gözetimi altındaki kamplarda yabancı kiralıkları eğitmesi ve Suriye devletine karşı savaşmak için gönderilmelerinin misakın en basit ilkelerine açık bir ihlal ve ABD'nin Güvenlik Konseyi 2170, 2178, 2195 ve 2199 sayılı kararlarını gerekçelendirmesinde yersiz bir aşma olduğunu" da savundu.
DAVUTOĞLU'NDAN YANIT: KENDİ TOPRAKLARINI KONTROL EDEMEYENLER
Başbakan Davutoğlu'ndan Suriye'nin şikayetine yanıt Macaristan'dan geldi. Davutoğlu, "Suriye Hükümeti bunu tartışmak yerine neden o topraklarda olmadığını izah etmelidir. Kendi ülkelerini kontrol edemeyenlerin başka ülkeler için savaş naraları atmasının kıymeti harbiyesi yoktur" dedi. Davutoğlu operasyonun PYD'ye ile birlikte yapılıp yapılmadığı yönündeki soruları ise, "Türkiye kendi hukukunu korumak için ne izin ne de destek istedi. Biz sadece teknik olarak bir bildirimde bulunduk" şeklinde yanıtladı.