Bir kentin tek başına altında kalkabileceği birşey olmadığını, ancak bütün dünyanın ilgilenmesi gerektiğine vurgu yapan Weiwei, şunları kaydetti:
“Bir sanatçı olarak benimde aslında mülteci konusunda ilgilenmemin sebeplerinden bir tanesi bu. Kitaplarınıza bakarken Suriyelilerden "misafir" diye söz ettiğiniz gördüm. Ve misafirleriniz için özellikle eğitim konusunda bu yaptığınız şeyleri çok önemli buluyorum. Çünkü bu çocuklar aslında hepimizin geleceği, sadece Suriyelilerin değil. Ben de bunu gösterebilmek için bir sanatçı olarak elimden geleni yapacağım. Bunun hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum.”
Suriyelilere Türkiye’de sağlanan imkanların çok önemli olduğunu ve film için de çok pozitif bir başlama noktası olduğunu aktaran Weiwei, filmin tarihin küçük bir bölümüne tanıklık edeceğini, ancak büyük ses getireceğini düşündüğünü belirtti.
Filmin insanların Türkiye’de neler olduğunu görmesine katkı sağlayacağını dile getiren Weiwei, “Burada şimdiye kadar yaptığımız ve bundan sonrada yapmayı planladığımız şeyler arasında aslında çok umut verici birkaç sebepten; Bunlardan bir tanesi farklı insan gruplarının birarada yaşayabilme iradesiyle ilgili olarak önemli. Çünkü bunu sağlayabiliyorsunuz. Çünkü birlikte yaşıyorlar. Aslında geleceğe dair bir ümidimiz var, bunun için teşekkür ederiz” dedi.
Ziyaretin sonunda, Şahin, Weiwei’ye kente özgü yöresel kutnu kumaşından yapılmış kravat ve şal hediye etti.