Ünlülerin yaşadıkları muhteşem evleri

Magazin 04.02.2014, 18:37
Ünlülerin yaşadıkları muhteşem evleri
7/96

Rahat ve geniş oturma gruplarında keten dokulu kumaşlar tercih etmiş Dermancıoğlu. Yastık mağazasından aldığı ikat desenli yastıklar da salona hareket katmış. Sabah uyanır uyanmaz ilk işi müzik setini açıp geniş kanepesine yayılmak oluyor, kahve eşliğinde beyaz peynirli çavdar ekmekli bir tostla güne başlıyormuş:
“Çok az uyuyup güne çok erken başlarım. Müzik seti sabah hemen açılır, ruh halime göre ya klasik ya caz dinlerim tüm gün.” Misafir ağırlamayı seviyor. “En sevdiğim yemek olan makarna yaparım onlara... Buraya gelen mutlaka makarnamı tadar” diyor, sonra yardımcısına tencereye su koyması için nazikçe sesleniyor.

Salonda televizyon gözükmüyor. “O işin yeri yatak odamdır. Orada film üstüne film izlerim. Yerli veya yabancı dizi ise hiç söylemesi ayıptır” diyor gülerek. Kuzey ülkelerinden filmler ona göre. En son seyrettiği Norveçli yönetmen Eva Sorhaug’un “90 Minutter” filminin senaryo, çekim ve dekor olarak onu nasıl çarptığını heyecanla anlatıyor. “Bir de ‘The Hunt’ var tabii” diye de ekliyor.
Marlon Brando veya Al Pacino gibi onda yer etmiş oyuncuların biyografilerini okuyor daha çok. Hayatına renk ve zenginlik katan Avrupa ülkelerine seyahat etmeyi seviyor bir de. “Zürih ve Paris, tek geçerim” diyor. Kültüre, sanata ve eskiye bağlılığı olan şehirler onu cezbediyor çünkü. Yaşamak için seçtiği semt, yaşam süzgecinden geçirip buraya titizlikle yerleştirdiği her bir mobilya, aksesuvar da bunun en güzel kanıtı zaten.