Alerjik rinitin her 4 kişiden birinde görüldüğünü söyleyen Op. Dr. Erdal Cahit Topçu; Mart, Nisan ve Mayıs aylarında görülme sıklığının daha da arttığını söyledi. Topçu; "Alerjik rinit toplumun yüzde 25'inde yaklaşık dört hastadan birinde görülen oldukça önemli bir hastalıktır.
Özellikle mart, nisan ve mayıs aylarında çok arttığını saptarız. Alerjik rinitlerde genellikle burunda kaşıntı, burunda beyaz renkli sulu bir akıntı, kışın geniz bölgesinde yanma, kuru öksürük, kulaklarda sıvı birikimine bağlı olarak duyma azlığı, göz altlarında şişlik, burun bölgesinde ödem, baş ağrısı gibi şikayetlerin olduğu bir hastalık grubudur. Halk arasında 'kurdeşen' diye tabir edilen ciltte ortaya çıkan kızarık, ortası soluk, basınca solan yapıların da kaynağı alerji olabilmektedir. Alerjiyi değişik şekillerde sınıflandırmak mümkündür.
Bunların en önemlisi süresine sınıflandırılır. Eğer alerji 4 günden veya 4 haftadan az sürüyorsa aralıklı alerji; 4 haftadan uzun sürüyorsa da sürekli alerji adı verilir. Alerjinin şiddetine göre uyku bozukluğu, gün içerisinde aktivite azlığı, aktivite bozukluğu yorgunluk, halsizlik gibi şikayetleri çok olanlara orta veya şiddetli tip alerji fakat uyku bozukluğu ve gün içerisinde aktivite kısıtlaması yoksa hafif tip alerji adı verilir.
Özellikle polenlerin çok görüldüğü mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında mevsimsel alerjinin arttığını görürüz. Mevsimsel alerjinin artması demek yıl boyu devam eden alerjinin de artması anlamına gelir. Yani yıl boyu vardır ama bu dönemlerde alerjinin semptomları artar. Özellikle hasta fizik muayeneye geldiği zaman fizik muayeneden önce aileden, kişiden, çocuktan çok iyi bir analiz almak gerekir.
Biz fizik muayene yaptığımız zaman bu kişilerde gözaltlarında şişlik, burun hareketlerinin özellikle el ile burunun yukarıya doğru kaldırılması ve kaşıma şeklinde bulgunun olduğunu, burun içerisinin soluk havayı arkaya doğru çeviren rantların şişmiş olduğunu görürüz. Küçük dilde sarkma, kulaklarda sıvı birikimi özellikle çocuklarda duyma azlığı var ise aileler iki şey düşünmelidir. Bunlardan ilki geniz eti ikincisi de kulakta sıvı birikimine neden olan alerjidir" diye konuştu.
KİRPİKLERİ UZUNSA..
"Kirpikleri uzun, sık ve yukarı bakan çocuklar alerjiye meyillidir ve sık alerjene maruz kalan çocuklardır" diyen Op. Dr. Erdal Cahit Topçu; alerjenden korunabilmenin yollarını şu şekilde aktardı; "Biz alerjinin tanısını koyup bunun tedavisini yapamazsak bir sürü gereksiz antibiyotik, ishal ve karın ağrısı ilacı kullanır hale geliriz.
Kişi bir ortama girdiği zaman hapşırıyor, aksırıyor, gözlerde kızarma, yanma, boğazda takıntı hissi oluyor, nefes alma da zorluk oluyor ise bu ortamın mutlaka içinde bir alerji olduğunu düşünmemiz gerekir.
Evde özellikle yatak odasında canlı bitkiler kalmamalıdır. Alerjiye meyilli olan kişilerin yatak ve yorganlarının yünlü olmasını önermiyoruz. Çocuklarda oyuncakların yünlü ve kıllı olmaması gerekir. Tozlu ortamlarda bulunmamak için dışarıdan gelen çocuk veya yetişkinin elini, yüzünü yıkaması ve üstlerini çıkardıkları zaman yatak odasına bırakmamalarını öneriyoruz.
En çok dikkat edilmesi gereken konu evin nemlendirilmesidir. Kısa süreli buhar verdiğimiz ortamlarda alerjenler yere çöküp havaya kalkmadığı için nefes yoluyla reaksiyona neden olmamaktadır. Yiyeceklere dikkat etmemiz gerekir. Özellikle B ve C vitamini ağırlıklı besinleri tüketmemiz alerjinin azalmasını sağlar. Alerjisi olan kişiler burun temizliğini çok doğru yapmalıdır.