Hayatlarımızda yer edinmiş pek çok günlük minik alışkanlık, aslında verimliliğimizi ciddi şekilde düşürüyor. Biz bunların bir kısmının belki farkında bile değiliz. Aslında çok küçük şeyleri bir miktar değiştirmeye çalışarak daha kısa zamanda çok daha verimli ve üretken olabilmek mümkün. Bu konuda verilebilecek tüyolardan 14 tanesini sizlere listeledik.
1. Bildirim manyaklığı.
Ve neticesinde gelen, konsantrasyon seviyesini koruyamamak. Çok normal; çünkü çevremizde haddinden fazla uyaran var ve dikkati sürekli üst düzeyde tutmamız haliyle zorlaşıyor.
Yüksek dikkat gerektiren ve bölünmeden tamamlamak gereken bir işi yaparken tüm uyaranları (telefon, e-mail bildirimleri) sessize almak konsantrasyonunuzu korumanıza hayli yardımcı olabilir.
2. Tek bir soruyla başlayıp kendini manasızca internette gezinirken bulmak.
İş yaparken aniden aklımıza takılan bir soruyu internette aramak herhalde en sık yaptığımız şeylerden. Sonra ne oluyor? O cevap yeni bir soruyu, onun cevabı başka bir soruyu doğuruyor derken gün bitti :/
Bunun en kolay çözümü: Not alın. Çalışırken daima elinizin altında bir kağıt kalem bulunsun; aklınıza ne geliyorsa not düşün. Böylelikle önünüzdeki işi tamamladıktan sonra geniş geniş Google'da vakit geçirebilirsiniz.
3. Sürdürmeyi külfet, bozmayı ödül olarak görmek.
Basit bir örnek verelim; diyelim diyet yapıyorsunuz. Yaptınız, yaptınız; sonra gidip hafta sonu kendinize aferin ödülü olarak mantıyı gömdünüz...
Halbuki siz yeni ve iyi bir beslenme alışkanlığı kazanmaya çalışıyorsunuz; bunu sürdürmeyi ceza, bırakmaya çalıştığınız şeyi ödül addetmek niye? Hayatınıza katmaya çalıştığınız yeni ve iyi alışkanlığı içselleştirmeyi reddetmeyin. Aynı şey iş yaparken denediğiniz yeni bir zaman yönetimi taktiği için de pekala geçerli.
4. En önemli işi en sona bırakmak.
Mühim ve uzun sürecek bir işi sabahın erken saatlerinde halledip aradan çıkarmak yerine, genellikle kolay görevleri önce tamamlayıp "bir şeyleri de hallettim" hissini yaşamaya bayılırız.
Halbuki bilim, insanın gün ilerledikçe iradesinin düştüğünü defalarca kanıtladı. İtiraf edelim; o sona bıraktığımız en önemli işi ya tamamlayamıyoruz; ya da anlamsızca fazla mesailer yapmamız gerekiyor.
5. Multitasking
Aynı Anda Elli Tane İşle Uğraşarak IQ’yu Katletme Sanatı: ‘Multitasking’
İş hayatında bilgisayar, akıllı telefonlar, e-mailler ve susmak bilmeyen bildirimler yüzünden günün büyük bir kısmında aynı anda çok sayıda şeyle uğraşmaya mecbur kalıyoruz. Multitasking adıyla bildiğ...
Hiç uzatmaya gerek yok. Galerinin başlığı bile neden bundan acilen vazgeçmek gerektiğini özetlemiş.
6. Ertele tuşu bağımlılığı.
"5 dakika daha".
Yine araştırmaların gösterdiği üzere, aslında o fazladan 5 dakikada vücudumuz ve zihnimiz 1 gram fazla dinlenmiyor. Tam tersine, beynin ilk alarmda geçtiği uyanma sürecini yavaşlatıp bozmuş oluyoruz. Erteleme tuşunu devre dışı bırakın; ve telefonu / çalar saati, kapatmak için yataktan çıkmanızı gerektirecek bir mesafeye koymayı deneyin.
7. İşleri hatalı bir sırada önceliklendirmek.
Yine aslında biraz, kolay görevleri yapıp kendimizi iyi hissetme ihtiyacıyla bağdaşan bir alışkanlık. Warren Buffet'in meşhur öğretisinden gidelim: Bu hafta boyunca yapılacaklar listenize 20 tane madde yazın.
Şimdi bu listedeki en önemli 5 maddeyi belirleyip işaretleyin.
Ve geri kalan her şeyi unutun şimdilik. Yapacak tonla işiniz olabilir; ama sizin önceliğiniz işte o 5 maddedir.
8. Her şeyi yapmaya çalışırken zamanın çoğunu değersiz işlerle ziyan etmek.
Garip Bir Şekilde Yaşamın Her Alanına Sirayet Eden İlginç Prensip: Pareto İlkesi
"Evren bizimle barbut oynuyor; ancak zarlar hileli. Ana hedef, hangi kurala göre hile yapıldığını bulmak ve bunları kendi amaçlarımız için nasıl kullanabileceğimizi keşfetmektir.” -Joseph Ford Muhtem...
Pareto ilkesine göre, hayatın her alanında herhangi bir ibreyi %20 hareket ettirebilmek için zamanımızın %80'ini harcıyoruz. Devamını da okumanızı tavsiye ederiz.
9. Çalışma masasında çok fazla dikkat dağıtıcı barındırmak.
Başka bir konunun dosyası, yanıtlanması gereken bir fax, diğer dersin notları; aslında herhangi bir şey olabilir. Dikkatinizi bir anlığına önünüzdeki işten başka bir işe kaydıracak şeyleri, bir işe odaklanmanız gerektiği zaman gözünüzün önünden kaldırmayı deneyin. Geçici olarak çekmeceye koyabilirsiniz; ya da görüş alanınız dışındaki herhangi bir yere.
10. Uyumadan önce en son gördüğünüz şeyin telefon ekranı olması.
Uyumadan önce gözün gördüğü en son şey, parlak bir LED ekrandan yayılan mavi ışık olmamalı. Bu ışığın uykuya dalmaya yardımcı olan melatonin hormonu salınımını azalttığı ve beynin "işleme" modundan "dinlenme" moduna geçmesini zorlaştırdığı biliniyor.
Böyle olduğunda verimsiz uyuyup; ertesi güne bunun mutsuzluğuyla başlamanız mümkün. Böyle böyle depresyon riskinin arttığını da söyleyelim.
11. Toplantı...
Bir Arpa Boyu Yol Alamayıp Hiçbir İş Yapmadan Çok Yorulma Sanatı: Toplantı
Başlık tanıdık geldiyse devamını getirelim: “Toplantı odası kalmamış, nerede toplanalım?" "Yine 10 dakika herkes seni bekledi!" "Tutanağı kim tutacak?" "Bu aksiyonlar niye hayata geçirilmedi, toplantı...
Hiçbir şey verimliliği gereksiz bir toplantı kadar azaltamaz. Araya binbir tane başka konu girer, muhabbet açılır, çay kahve servisi beklenir, beklenen kişi geç kalır, alakasız insanlar dahil olur, birine acil bir telefon gelir; bitmek bilmez.
Hele de içeriği ve bitiş süresi belirtilmemiş toplantılardan kaçabildiğiniz kadar kaçın.
12. Fazla planlamak.
Günün ve haftanın her dakikasını planlamanız, genellikle o günün ve o haftanın sonunda bir çok yapılmamış halde duran işi görüp moralimizin bozulmasına sebep olur. Çünkü biz ne kadar planlarsak planlayalım; araya daima beklenmedik bir şeyler girecektir.
Bunun yerine, 3'er 4'er saat gibi, daha kısa süreleri güzelce planlamak daha iyi verimlilik getirir.
13. Az planlamak.
Bir boşvermişlik, bir "akışına bırakıyorum"culuk, bir "bakarız"cılık; arkadaşlar maalesef iş yaparken plansızlık verimsizliği de beraberinde getiriyor. Yoksa zamanınızın çoğunu "önce onu mu yapsam buna mı baksam" diye geçirmeniz mümkün. Başlamadan ufak da olsa bir plan çıkartarak strateji belirlemek çok daha faydalı olacaktır.
14. Ve de molaları planlamayı unutmak.
Şahane planlarımızda mola sürelerini es geçmek de büyük bir hata. Beyninizden saatlerce kesintisiz çalışıp halen başlangıç performansını korumasını bekleyemezsiniz.
Yarım saatte bir 5'er dakika; birkaç saatte bir yarımşar saat ara verip ayağa kalkıp şöyle bir dolaşın. Pencereye çıkıp hava alın, kaslarınızı esnetin. 5 dakikalık molanın bile beyne ve vücuda ne kadar iyi geldiğine çok şaşıracaksınız.